II.dünya savaşından sonra hızla gelişen kalite düşüncesi ile beraber kalite güvence sistemleri de gündeme gelmiştir. Kalitenin
üretimden sonra kontrol edilmesi bir çok dezavantajın beraberinde getirdiğinden dolayı, kalitenin üretim safhasında
güvence altına alınması yönünde yapılan çalışmaların sistematik olarak ifade diyebileceğimiz "kalite güvencesi" TS-ISO
9005 Kalite Sözlüğünde şu şekilde tarif edilmektedir" Ürün veya hizmetin, kalite için belirlenen istekleri karşılamak
maksadıyla, yeterli güveni sağlaması için gereken planlı ve sistematik faaliyetlerin bütünüdür"1. Bu tarif yapılırken
üç noktadan da bahsedilmektedir:
• Belirlenen istekler, kullanıcının ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadığı sürece, kalite güvencesi tamamlanmış sayılmaz.
• Etkinlik sağlaması için, kalite güvencesi genellikle üretim, tesis ve muayene işlemlerinin doğruluğunu kanıtlama
ve tetkikinin yanı sıra, uygulanması düşünülen bir tasarım veya şartnamenin yeterliliğini etkileyen faktörlerin de
sürekli değerlendirilmesi gerekir.
• Bir kuruluşta, kalite güvencesini yönetim aracı olarak hizmet eder.
Bu tanım çerçevesinde bir yorumlama yapılırsa kalite güvence sistemlerinin temel özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
1. 1.Kalite güvencesi sadece kalite kontrolünden ibaret bir uygulama değildir. Bir ürünün kalite kontrolü ve muayenesi,
kalite güvencesi kapsamında değerlendirilmekle beraber, bu iki çalışma firmaların kaliteye ilişkin uygulamaların sadece
bir bölümüdür.
2. Kalite güvencesinden sorumlu bölüm veya kişiler, diğer bölümlerin çalışmalarını veya çalışmalarının sonuçlarının
kontrolünden sorumlu kişiler değildir . Kalitenin güvence altına alınması herkesin sorumluluğundadır.
3. 3.Kalite güvencesinden sorumlu bölüm veya kişiler, mühendislik çalışmalarına dönük olarak karar alamazlar. Mühendislik
kararlarını , bu işler için gerekli bilgi ve deneyime sahip kişiler alır.
4. Kalite güvence sisteminin oluşturulabilesi için belli oranda dökümantasyon hazırlanması gerekmektedir. Ancak,
organizasyonların çoğunda kalite güvence bölümünün gereği olarak anlaşılmaktadır. Ancak bu işlerin tüm sistem için
gerekli bir uygulamadır.
5. Kalite güvence sisteminin, ürün kalitesini arttıran bir yönü olduğundan dolayı, çoğu kez maliyetleri arttırıcı
bir unsur olarak görülür. Yapılan dökümantasyon çalışmaları da, bir "lüks" olarak değerlendirilir. Kalite güvence
sisteminin kurulması aşamasında bazı ek maliyetlerin oluşması doğaldır. Ancak, uygulamalar sonucu,etkinlik, verimlilik
ve bunlara bağlı olarak firmanın genel yapısında meydana gelen iyileşmeler kısa zamanda bunu telafi edecektir. Bundan
dolayı, yeni faaliyete geçecek olan işletmelerin, kurmaları daha faydalı olacaktır. Bunun için de, belli oranda dökümantasyon
çalışmasının yapılması bir gerekliliktir.
6. Kalite güvence sisteminin asıl amacı: işi ilk defa doğru yapmaktır.Bunun için de , tüm çalışanların aktif katılımı
bir ön şarttır.
Kalite güvence altına alınması yönünde bir çok standart yayınlanmış ve uygulanmıştır. Ancak,bunların içinde ISO (
Uluslararası Standartlar Organizasyonu) tarafından yayınlanmış olan ISO 9000 serisi standartların çok önemli bir konumu
vardır. İlk kez 1987 yılında yayınlanan ve yapılan bir çok değişiklikten sonra bugünkü halini alan kurumlarında bir
model teşkil eden bu standart, özellikle son yıllarda gündeminde olan konulardan birisidir.
Kalite güvence sisteminin temelinde: "yaptığını yaz,yazdığını uygula" yaklaşımı vardır. TYK ise daha sistematik bir
yaklaşım gerektirmektedir. TKY 'de kalite güvencesi ise: ürünün belirlenen istekleri karşılamak amacıyla , müşteriye
yeterli güveni sağlaması için gerekli sistematik faaliyetlerin bütününü oluşturan faaliyetlerinin bütünüdür.Ancak
şunu diyebiliriz ki: kalite güvencesi, TYK 'nın bir basamağını teşkil etmektedir. Yapılan araştırmalar da bunu açık
bir şekilde ortaya koymaktadır:
ISO 9000 belgesi olan firmalar arasında yapılan geniş çaplı bir araştırmaya şu sonuçlar elde edilmiştir.
• Firmaların %78 'i ISO 9000 serisi standartların kalite sistemlerine çeki düzen verdiğini,
• Firmaların %70'i ISO 9000' in kalite kavramını tüm birimlere yaydığını,
• Firmaların %85'i ISO 9000'in tüm personelin kalite bilgi ve bilinç düzeyini geliştirdiğini,
• En önemlisi de, firmaların %87'si ISO 9000, serisi standartlarına uymakla TKY 'ye giden yolda ilk adımı attıklarına
inanmaktadırlar.
Bu verilerden de anlaşılmak üzere ISO 9000, TKY sistemine geçiş firmalar açısından bir fırsat olarak değerlendirilmektedir.
TYK'nın temel düşünce felsefesi: hatta bulmaktansa, hatayı önlemeye çalışmak olarak belirlenebilir. TYK, hatalı ürün
ve hizmetlerin müşteriye sunulduktan sonra düzeltilmesinden ziyade , piyasaya arz edilmeden önlenmesi görüşüne dayanan
bir yöntem düşüncesidir. TKY kuruluştaki çalışmaların tamamı benimsenmelidir. Bu durum, kaliteyi gerçekleştirmeye
çalışan birçok kuruluş için oldukça zor bir düşünce devrimidir. Sadece kontrol ederek ürün kalitesini sağlama düşüncesi,
işletmenin üretim birimlerinin ürettikleri çıktıların kalitesinden sorumlu olmamayı gerektirmektedir. TKY felsefesinde
ise belirlediğimiz gibi, herkes sorumludur. TKY, nerdeyiz ve nereye gidiyoruz sorularına cevap aramaktadır. TKY, işletmede
sürekli iyileştirme felsefinin varlığını kabul etmektir. Bu temel düşünce, evrensel kalite sorumluluğu ve kalite ölçümleri
ile yakından ilgilidir. Sürekli iyileştirme ,yanlışlardan sorumlu olanların bulunarak teşhir edilmesi şeklinde değil,
fakat süreçteki sorunun nedeninin anlaşılması ve giderilmesidir. Sürekli iyileştirmeler ,erişilmesi güç boyutlara
adım adım yaklaşma becerisidir. TYK'de sorunlar ana nedenlerine, yani kaynağına inilerek çözülmesi ve bir daha oluşması
önlenecek şekilde düzeltilmelidir.
Tüm faaliyetleri içeren bir kalite güvence sisteminin oluşturulması üst yönetim desteği ve ekip çalışması gerektirir.
ISO 9000 standardına uygun çalışmak , TYK anlayışına ve uygulamasına sahip olmak mümkündür. Bu nedenle TYK anlayışı
ile ISO 9000 standartları bütünsel bir süreçtir diyebiliriz. TYK'de , kalite güvencesi sistemi tepeden tabana doğru
işleyen ve ters yönde geri bildirimle sistemin gelişimini sağlayan bir hiyerarşik yapıya sahiptir.
Bir işletmede her işin bir defada, hatasız ve eksiksiz olarak sıfır hata ile yapılması ve müşterilerin %100 tatmin
edilmesi TKY anlayışı içerisinde yer almaktadır. TYK, hammadde aşamasından başlayarak ,işletmeye girdi sağlayan yan
sanayileri müşteri şikayetleri ve satış sonrası hizmetleri de içine alarak sıfır hataya ulaşmayı hedefleyen bir süreçtir.
Önceleri muayene temelli olan kalite güvencesi, daha sonra süreç kontrol temelli kalite güvencesine dönüşmüş ve nihayet
yeni ürün geliştirmeyi vurgulayan kalite güvencesi ile nihai konuma ulaşmış ve başarı sağlamıştır. Bundan şu anlam
çıkarılabilir: yeni ürün geliştirmenin kalite güvencesi ne kadar ilerlerse ilerlesin , işletmelerde muayene ve süreç
kontrolü ihmal edilmemelidir.
Kalite güvence sistemi ile tüm kuruluşu, kaliteyi doğrudan veya dolaylı etkileyen süreçler zinciri olarak ele alıp,
kalitenin sürekliliğini sağlamak ve kuruluşun hedeflenen kalite düzeyini asgari maliyetler elde edebilmesini sağlayacak
çabaları başlatmak, eşgüdümü sağlamak ve sonuçları sürekli işleyerek , gereken önlemleri almak amaçlanmaktadır.
Kalite güvenesi, bir işletmenin bütün fonksiyonlarının toplam olarak bütünleştirilmesini ve kontrolün sağlanmasını
ve bu çabaların üretim planlanması , imalat ve sevkiyat ile satış sonrası aşamalarda da sürdürülmesini gerekli kılmaktadır.
Kalite güvence sistemi önce işletmede organizasyonel yapının geliştirilmesinde, bütün faaliyetlerin bu amaçla ortaya
konulmasına ve uygulanmaya seçilmesine bağlıdır.
Kalite güvencesi,-daha önce de belirttiğimiz gibi- bir ürün veya hizmetin kalite konusunda belirtilmiş gerekleri
yerine getirmesinde yeterli güveni sağlamak için uygulanan planlı ve sistematik etkinliklerin bütünüdür. Kalite güvencesi,
kalite kontrolü ile ilgili birimler dışında, bir mal veya hizmetin son kullanıcıya gidene kadar geçtiği süreçteki
görevli bölümleri de kapsamakta ve müşterilerinin arzu ettiği mal ve hizmetin kendisine ulaşmasını garanti etmektedir.
Aşağıda, kalite güvence sisteminin uygulamasını gerekli kılan nedenler sıralanmıştır.
1. Artan rekabet.
2. Artan maliyetler.
3. Ürün güvenirliliği konusunda artan riskler.
4. Gittikçe karmaşıklaşan teknolojik koşullar.
5. Müşteriden gelen kalite sistem talepleri.
6. Teknik ve hukuki mevzuat gerekleri.
Kalite güvencesi kavramı üst yönetim sorumluluğu kadar, çalışanların etkin katılımını ve onların konuyu benimsemesini
de gerekli kılmaktadır. Sonuç olarak diyebiliriz ki: işletmelerin bir kalite güvence sistemi kurması lüks değil, bir
zorunluluktur. Buna somut olarak da kalite güvence sisteminin firmalara sağlanmış olduğu faydaları gösterebiliriz:
1. Zaman ve hammadde kayıplarının azaltılması ve giderek sıfıra yaklaştırılması.
2. Ürün kalitesinde sürekli gelişme sağlanması.
3. Daha büyük bir tüketici kitlesine ulaşması.
4. Kalite sağlama fonksiyonlarına müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak tarzda işlerlik kazandırılması.
5. Kuruluşların kendi bünyelerine ve faaliyet türlerine uygun bir kalite sistemi kurmalarının sağlanması.
6. Firmalarının kaliteyi etkileyen tüm unsurları, amaçları doğrultusunda kontrol edebilmeleri için ,kuruluş ve organizasyon
yapısında gerekli olan değişiklikleri yapmalarına yardımcı olması.
7. 01.01.1996 tarih 22541 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan karar ile TS-EN-ISO 9000 belgesine sahip olan firmalardan
üretimlerinde kullanılmak üzere ithal ettikleri ürünler için gümrüklerde uygunluk belgesi aranmayacaktır. Bu durum
firmalara muayene ve deney ücreti ödemedikleri için maddi tasarruf yapma ve mallarını gümrüklerden beklemeden çekebilme
gibi avantajlar sağlamaktadır.
Bunun yanında, kalite güvencesiyle, bir ürünün kalite yönünden, belirlenen spesifikasyonların (özelliklerin) karşılanacağı
konusunda yeterli düzeyde güven oluşturabilmek için gerekli tüm sistematik tedbirler hedeflenir. Sistemin etkili olabilmesi
için , kalite güvencesinin genellikler, tasarımın ya da üretimimin amaçlanan uygulamalar açısından yeterliliğini etkileyen
faktörlerin sürekli bir şekilde değerlendirilmesini, üretim ve muayene operasyonlarının denetimini içermesi gerekir.
Bu anlamda kalite güvencesi bir yönetim arası olarak karşımıza çıkmaktadır. ISO 9000 kalite güvence standartlarını
kendine amaç edinen firmalar da, bu sistemi kendi kalite yöntemini tarzları olarak görürler. Bu noktada şunu hemen
belirtmek gerekir ki: kalite güvencesi ile kalite yönetiminin eş anlamlı olmadığı açıktır. İlki, sürekli gelişme ilkesini
bünyesinde barındırmaz. Ayrıca, müşteri odaklı bir yönetimi içermez. Ancak kalite güvencesini , TKY sürecinin bir
parçası olarak değerlendirmek uygun olacaktır. Nitekim, Avrupa Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) tarafından, TKY'yi başarılı
şekilde uygulayan firmalara verilen Avrupa Kalite Ödülü konusunda yapılan çok geniş bir araştırmanın sonucunda bunu
söylemek mümkündür.
Üretimde Kalite Dergisi, Ağustos 1999